Geleceğin asansörü

Gelecekteki gelişimiasansörlersadece hız ve uzunluk açısından bir rekabet değil, aynı zamanda insanların hayal edebileceğinin ötesinde “konsept asansörler” de ortaya çıktı.

2013 yılında Finlandiyalı Kone şirketi, mevcut asansör çekiş halatlarından çok daha uzun olan ve 1.000 metreye ulaşabilen ultra hafif bir karbon fiber "ultra halat" geliştirdi. Halatın geliştirilmesi 9 yıl sürdü ve bitmiş ürün, geleneksel çelik tel halatlardan 7 kat daha hafif olacak, daha az enerji tüketecek ve öncekinin iki katı hizmet ömrüne sahip olacak. “Süper halatların” ortaya çıkışı asansör sektörünün bir başka özgürleşmesidir. Suudi Arabistan'ın Chidah kentindeki Krallık Kulesi'nde kullanılacak. Bu gökdelen başarıyla tamamlanırsa gelecekte 2.000 metrenin üzerinde insan yapımı yapılar artık bir hayal olmaktan çıkacak.

Asansör teknolojisini bozmayı amaçlayan tek bir şirket yok. Alman ThyssenKrupp, 2014 yılında geleceğin yeni asansör teknolojisi “MULTI”nin halihazırda geliştirme aşamasında olduğunu ve test sonuçlarının 2016 yılında açıklanacağını duyurdu. Maglev trenlerinin tasarım ilkelerini öğrenerek, geleneksel çekme halatlarından kurtulup yeni asansör kullanmayı amaçlıyorlar. Asansörlerin hızla yükselip alçalmasını sağlamak için asansör boşlukları. Şirket ayrıca, manyetik kaldırma sisteminin asansörlerin "yatay ulaşım" sağlamasını sağlayacağını ve çoklu taşıma kabinlerinin karmaşık bir döngü oluşturduğunu, bunun da yüksek nüfus yoğunluğuna sahip büyük ölçekli kentsel binalar için daha uygun olduğunu iddia ediyor.

Aslında yeryüzündeki en ideal asansör hem yatay hem de dikey yönde istediği gibi hareket edebilmelidir. Bu sayede binanın formu artık kısıtlanmayacak, kamusal alanın kullanımı ve tasarımında her şey en iyi şekilde değerlendirilecek, insanlar asansöre binerken ve beklerken daha az zaman harcayacak. Peki ya dünya dışı varlıklar? Eski NASA mühendisi Michael Lane tarafından kurulan Elevator Port Group, ayda bir uzay asansörü inşa etmenin dünyada yapmaktan daha kolay olması nedeniyle şirketin mevcut teknolojiyi ayda inşa etmek için kullanabileceğini iddia ediyor. Bir uzay asansörü inşa etti ve bu fikrin 2020 yılında gerçeğe dönüşebileceğini söyledi.

“Uzay asansörü” kavramını teknik açıdan ilk tartışan bilim kurgu yazarı Arthur Clark oldu. 1978'de yayımlanan “Cennet Çeşmesi”nde, insanların asansöre binerek uzayda gezinebilecekleri ve uzay ile dünya arasında daha rahat malzeme alışverişi gerçekleştirebilecekleri fikri vardı. Bir uzay asansörü ile sıradan bir asansör arasındaki fark, işlevinde yatmaktadır. Ana gövdesi, kargo taşımacılığı için uzay istasyonunu kalıcı olarak dünya yüzeyine bağlayan bir kablodur. Ayrıca dünyanın döndürdüğü uzay asansörü fırlatma sistemi haline getirilebiliyor. Bu sayede uzay aracı yerden atmosferin dışında yeterince yüksek bir yere çok az bir ivmeyle taşınabiliyor.

zamanlama (1)

23 Mart 2005'te NASA, Uzay Asansörünün Yüzyılın Mücadelesi için ilk tercih haline geldiğini resmen duyurdu. Rusya ve Japonya da geride kalmayacak. Örneğin Japon inşaat şirketi Dalin Group'un ön planında, yörünge istasyonuna kurulan güneş panelleri, uzay asansörüne enerji sağlamaktan sorumlu. Asansör kabini 30 turisti ağırlayabilmektedir ve hızı yaklaşık 201 km/saattir, bu da yalnızca bir hafta sürer. Yerden yaklaşık 36.000 kilometre yükseklikten uzaya girilebiliyor. Elbette uzay asansörlerinin geliştirilmesi birçok zorlukla karşı karşıyadır. Örneğin halat için gerekli olan karbon nanotüpler yalnızca milimetre düzeyindeki ürünlerdir ve gerçek uygulama düzeyinden uzaktır; asansör güneş rüzgarının, ayın ve güneşin yerçekiminin etkisiyle sallanacak; Uzay çöpü çekiş halatını kırarak öngörülemeyen hasara neden olabilir.

Bir anlamda, gazete okumak ne ise, şehir için de asansör odur. Dünya söz konusu olduğunda, olmadanasansörlerNüfus dağılımı yeryüzüne yayılacak, insanoğlu sınırlı, tek bir alanla sınırlı kalacak; olmadanasansörlerŞehirlerde dikey alan olmayacak, yoğun nüfus olmayacak ve daha verimli kaynaklar olmayacak. Kullanım: Asansörler olmasaydı yükselen yüksek binalar olmazdı. Bu durumda insanoğlunun modern şehirler ve medeniyetler yaratması mümkün olmayacaktır.


Gönderim zamanı: 21 Aralık 2020